Çocukluk Dönemi Kaygıları Gençlik Döneminde Depresyona Sebep Oluyor!
Uzman Klinik Psikolog Selin Erekli, çocukluk dönemindeki kaygıların gençlik döneminde depresyona sebep olabileceğine dair önemli bilgiler paylaştı.
Çocukluk kaygıları ve stres faktörleri gibi erken dönem deneyimlerinin, ilerleyen yaşlarda kaygı ile ilgili sorunların gelişimini etkileyebileceğini gösteren kanıtlar bulunmaktadır. Ancak, çocuklukta kaygı yaşayan her bireyin ilerleyen yaşlarda kaygı bozuklukları geliştirmeyeceğini anlamak önemlidir. Genetik yatkınlık, beyin kimyası, kişilik ve yaşam deneyimleri gibi çeşitli faktörler anksiyete bozukluklarının gelişimine katkıda bulunur. Özellikle travma, kronik stres veya istikrarsız ortamları içeren çocukluk deneyimleri, yetişkinlikte anksiyete bozuklukları geliştirme riskini artırabilir. Olumsuz çocukluk deneyimleri, başa çıkma mekanizmalarının ve stres yanıt sistemlerinin gelişimini etkileyerek bireyleri daha sonra anksiyeteye daha duyarlı hale getirebilir.
JAMA Psychiatry'de yayınlanan bir çalışma, 1989 ve 1993 yılları arasında 4 aylıktan 26 yaşına kadar 165 kişiden oluşan bir kohortu izleyerek, erken çocukluk döneminde daha fazla çekingen olan ve ergenlik döneminde potansiyel ödüllere tipik olarak yanıt vermeyen bireylerin, ilerleyen yaşamlarında kaygıdan çok depresyon geliştirmeye açık olduğunu ortaya koymuştur.
Erken müdahaleler, destekleyici ortamlar ve ruh sağlığı kaynaklarına erişim, çocukluktaki kaygıların gelecekteki kaygı sorunları üzerindeki etkisini önemli ölçüde azaltabilir. Terapi, başa çıkma becerileri eğitimi ve destek grupları, bireylerin kaygı ve etkilerini yönetmelerine yardımcı olabilecek stratejiler arasındadır.
Çocukluk dönemindeki zorlayıcı deneyimler, aile içi problemler, travmatik olaylar veya diğer stres faktörleri, gençlik döneminde veya yetişkinlikte depresyon riskini artırabilir. Özellikle uzun süreli veya tekrarlayan stres, duygusal ihmal veya istismar gibi çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimler, duygusal ve zihinsel sağlık üzerinde etkili olabilir.
Kaygı bozuklukları ile depresyon arasında bazı ilişkiler bulunabilir. Örneğin, yoğun ve sürekli kaygı duyguları, zamanla depresif belirtilere yol açabilir veya depresyon riskini artırabilir. Ancak, bu herkes için geçerli değildir ve her bireyin deneyimi farklı olabilir.
Bu durumlarla başa çıkmak için, destekleyici bir aile ortamı, sağlıklı ilişkiler, duygusal destek, ve gerektiğinde profesyonel yardım önemlidir.